Büyük Balkanlar Turu Otobüsle 9 Ülke
Yeni yerler görüp keşfetmek, gidilen coğrafyayı, tarihi fotoğraflamak, anı yaşamak ve yerel lezzetleri tatmak fazlasıyla keyif aldığımız bir durum. Bunları da sizlerle paylaşmak ve bir nebze olsun işinize yarar bilgilerle donatmak istedik.
Toplamda 3600 km. yol katettik, Jolly Tur Rehberimiz Ozan Sülün, Şoförlerimiz Hasan, Murat ve tanışmaktan çok keyif aldığımız çok değerli olan yol arkadaşlarımız ile birlikte.
BÜYÜK BALKANLAR TURU (otobüslü)
19-27 MAYIS 2017
Balkanlarda Türk’ün ayak izini her yerde görmek ne güzel diyerek başlıyoruz söze…
Tatlı bir bahar gününde ve her şeyden daha önemlisi ve özeli Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızda yola çıkmak ve ertesi gün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün doğduğu evi görecek olmanın heyecanıyla yarını beklemek ne heyecan verici.
Eveeett Kadıköy’de zaman geçirirken Balık Pazarında Rota Restaurant’da balık yiyelim dedik. İki kişi 2 Levrek Izgara, 1 Kalamar, 1 Göbek Salata, 2 içecek için toplamda 120 tl ödedik. Yemek sonrasında da Otobüsümüzü beklerken Kadıköy Evlendirme Dairesinin önündeki Karafırın’da çayımızı kahvemizi içerek bekliyoruz. Bakalım Balkanlarda yediğimiz içtiğimize ne kadar ödeyeceğiz bu konularda da sizleri bilgilendirmeye çalışacağız.
Saat: 23.00’de çıktığımız İstanbul’dan İpsala Sınır Kapısına 01.15’de varıyoruz. Yaklaşık 20 dakika bütün otobüsün pasaport ve yurt dışı çıkış harcı kontrol edildi. (Yurtdışı çıkış harcı olan 15.-TL yi eğer daha önceden bankaya yatırmadıysanız burada da yatırma olanağınız var (hemen sol taraftaki binada yatırabilirsiniz) ama tedbiren daha önce yatırmanızda fayda var.
Araca bindikten 20-30 metre sonrasında Setur Duty Free’ye uğruyoruz. Sonrasında 1 km arayla Yunanistan Sınır Kapısındayız. Türkiye’nin sınır kapısıyla karşılaştırınca binası epey bakımsız ve eski. İpsala sınır kapısı gayet sakindi 19 Mayıs tatili olmasına rağmen. Yunanistan Sınır kapısında yaklaşık 1 saat bekledik. Dedeağaç Kavala’ya kadar yaklaşık 2.5 saatlik yolumuz var.
YUNANİSTAN
Kavala’da bir mola yerinde ilk sabah kahvaltımızı yapıyoruz, 1 Tavuksuyu Çorbası alıyoruz neredeyse iki kişi doyar, kocaman bir çorba kasesi. Yanında çay sınırsız, 5 euro ödüyoruz…
Kavala, denize kıyısı olan şirin bir liman şehri…Aynı zamanda Osmanlı Paşası Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın doğum yeri. Yunanistan’da binalar genel olarak eski ve bakımsız maalesef. Binaların üzerinde savaşın verdiği acıları simgeleyen kan ağlayan gözler resimleri var sıkça…Kavala Kurabiyesi meşhur çıtır çıtır bademi var içinde, bol pudra şekerli…
[balkanlar/kourabies]
[balkanlar/kavala_1]
[balkanlar/kavala_2]
Kavala’dan çıkıyoruz istikamet Selanik…Aya Dimitri kilisesini görüyoruz.
[balkanlar/aya_dimitri_kilisesi_1]
[balkanlar/aya_dimitri_kilisesi_2]
Atatürk’ümüzün doğduğu evin yanındaki kafedeyiz… Saat: 10.00’da ziyarete açılmasını beklerken Türk Kahvemizi (Fiyatı: 1 kişi 1.5 euro) yudumluyoruz.
[balkanlar/ataturk_1]
[balkanlar/ataturk_2]
[balkanlar/ataturk_3]
[balkanlar/ataturk_4]
[balkanlar/ataturk_5]
[balkanlar/ataturk_6]
Türk Konsolosluğunun da bahçesinde bulunduğu Atatürk Evini görüp ağlamamak mümkün mü? Atatürk’e ait olan eşyaları görünce ne kadar zarif olduğunu düşünüyoruz. Doğduğundan beri var olan Nar Ağacı’nın yere düşen çiçeğinden bir tane hatıra alıyoruz.
[balkanlar/ataturk_7]
Selanik sahiline iniyoruz…Selanik, İzmir Kordon’a benziyor. Beyaz Kule’yi görüyoruz. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan’ın yaptığı bir kule bu.
[balkanlar/beyaz_kule]
Öğle Yemeği Menümüz:
1 porsiyon Izgara Ahtapot, 1 porsiyon Kalamar Tava, Ortaya Yeşil Salata, Su, Ekmek, Toplam: 26.10 euro ödedik.
[balkanlar/balkonaki_1]
[balkanlar/balkonaki_2]
[balkanlar/balkonaki_3]
[balkanlar/balkonaki_4]
Selanik sahilinde gezerken Mado gördük kahvemizi de burada içelim dedik. Balkanlarda içtiğimiz kahve fiyatları hep 1.5 Euro’ydu. Fakat gördük ki Balkanların en pahalı Türk Kahvesini maalesef Mado’da içtik. Burada kahve fiyatı 3 euro. Bizden söylemesi...
Şu anda TRT1’deki Diriliş Ertuğrul dizisinde Sultan Alaaddin Keykubat rolünü oynayan ki bu rol ona çok yakışmış, Yakışıklı Manken ve Oyuncu Burak Hakkı, başrol oynadığı tiyatro oyunu “O Kuklos” (Çember) ile Selanik’de de bir hayran kitlesi oluşturmuş. Bu anı da fotoğraflamadan edemedik.
[balkanlar/burak_hakki]
Bir rivayete göre Yunan halkı çalışmayı pek sevmez bununla ilgili de bir fıkra vardır.
(Yunanistan’da meclis toplanır çalışma saatleri ve günleri hakkında karar alırlar, şöyleki; pazartesi çalışmayalım Pazar sonrası olduğu için dinlenmemiz lazım denilir, Salı da anca kendimizi toparlarız denilir, Çarşamba çalışılabilir denilir, Perşembe cumaya hazırlık, Cuma hafta sonuna hazırlık derken ne zaman çalışalım denilir Çarşamba’ya karar verilir, bir el kalkar soru sorar her çarşambamı çalışıcaz?;))
Yunanistan’da yol boyunca görebileceğiniz trafik kazasında ölenlerin anısına minik şapeller yapılmış. Burada tıpkı nöbetçi eczaneler gibi Nöbetçi Hastaneler mevcut yerel halk bunu biliyor ve ihtiyaç durumunda direkt o hastaneye gidiyor. Selanik’te bize ilginç gelen bir durum da mezarlığa bakan bir Kalp Hastanesinin olması…
Balkanları değerlendirmemize göre Yeşile ve doğaya önem veriliyor, korunuyor, her yer yemyeşil…Yeşile doyuyoruz.
MAKEDONYA
Buradan Makedonya’ya geçiyoruz. Genel olarak Sınır kapılarından ortalama 20-60 dakika sürüyor geçişimiz.
Yunanistan ve Makedonya sınırındaki Free Shop’dan alışveriş tercihimizi yaptık, çünkü daha uygun…
Makedonya’da gezerken yol üzerinde gişe sayısının fazla olduğunu gördük. Bunun nedeni o bölgedeki gişelerin kazancını yatırım yapmak amacıyla bölgenin belediyesi alıyormuş…iyi fikir galiba.
Üsküp’ten başlıyoruz gezmeye. Şehir kapısı var heykellerle bezeli, genel anlamda bir heykel şehri diyebiliriz Üsküp için. Ünlü şairlerimizden Yahya Kemal Beyatlı’nın da Üsküp doğumlu olduğunu hatırlıyoruz. Taş köprü’nün iki yakasında da bolca heykel bulunmakta,
[balkanlar/heykel_1]
[balkanlar/heykel_2]
[balkanlar/heykel_3]
Makedonya’da ağırlıklı olarak Arnavutlar yaşıyor.
Kalkandelen’de Hurşide ve Mensure adlı iki kız kardeşin yaptırdığı Alaca Camisini görüyoruz, kadın eli değdiği o kadar belli ki…İç dekorasyonunda İstanbul ve Mekke’nin resmedildiğini görmek duygulandırıyor…Çıkan bir yangın sonunda Cami büyük hasar görüyor. Abdurrahman Paşa tarafından tekrar aslına uygun olarak yaptırılıyor. Bahçedeki türbede kızkardeşlerin mezarı bulunuyor, Yaptırdıkları camiden dolayı dua ediyoruz ruhlarına. Mekanları cennet olsun.
[balkanlar/alaca_camisi_1]
[balkanlar/alaca_camisi_2]
Tetova Kalkandelen’deki Hacıbektaş Harabati Baba Tekkesine geçiyoruz. Burada Alevi-Bektaşi dervişleri yaşıyor…Nasıl huzur veriyor insana…Büyük ve yeşil bir bahçe içinde.
[balkanlar/harabati_baba_tekkesi]
Ohrid’in sokaklarını geziyoruz sonrada tekneyle Ohrid Gölünü. Ohrid bildiğiniz Safranbolu…hatta biran orada gezdiğinizi sanıyorsunuz. İkisinin arasındaki tek fark gölü olması…Ohrid gölü Avrupanın en büyük doğal 3. Gölü. Ohrid balık pulundan yapılan incileriyle de ünlü bir yer.
Ohrid antik tiyatrosu da görülmesi gereken bir yer.
[balkanlar/ohrid_antic_tiyatro]
[balkanlar/ohrid_sokak]
[balkanlar/ohrid_golu_1]
[balkanlar/ohrid_golu_2]
St. Naum, doğa harikası bir cennet, buradaki kaynaktan çıkan tatlı su Ohrid gölüne akmakta oradan da Adriyatik Denizine…Bölgenin tatlı su ihtiyacını karşılamakta, bu nedenle olsa gerek ki kayıklarla yapılan gezilerde motor kullanılmıyor kürek çekiliyor. Su içilebiliyor o derece temiz, ellerimizi suya daldırıp bir avuç su aldık. St. Naum kenarındaki yüzen ağaç kulübelerde yiyip içmenizi öneririz. Burada dolu dolu bir gün geçirmek isteyebilirsiniz.
[balkanlar/st_naum_gol_1]
[balkanlar/st_naum_gol_2]
{uAlPSF5jeUk}
Ohrid Gölü kenarındaki restaurantlardan birinde öğle yemeğimizi alıyoruz.
1 Göl Balığı, 1 Salata, 1 içecek, Su için toplamda 940 Makedon Dinarı ödedik (yaklaşık 60 tl)
[balkanlar/ohrid_yemek]
2 Trileçe ve 2 Türk Kahvesi için ise 320 Makedon Dinarı ödedik. (yaklaşık 20 tl). Tabiiki porsiyonlar büyük iki kişi doyabiliyor.
[balkanlar/ohrid_trilece]
Balkanlar’da hava günlük güneşlik iken birdenbire yağmur yağabiliyor, Yağmurluk veya şemsiyenizi yanınızda bulundurmanızda fayda var.
Genel olarak Balkanlarda yaşayan insanlar ölülerine de değer veriyorlar gördüğümüz kadarıyla, mezarlıkları rengarenk çiçekli ve bakımlı…
ARNAVUTLUK
Arnavutluk küçük ve sevimli bir ülke. Hemen hemen bütün kamu binaları Tiran merkezinde bulunuyor
Ethem Bey Camii, Saat Kulesi, İskender Bey Meydanı ve birçok kamu kurumu merkezde yer almakta
[balkanlar/tiran_1]
[balkanlar/tiran_2]
Arnavut inadını fotoğrafladığımız binanın renklerinde de görüyoruz. Herkes kendi kafasına göre bir renge boyamış.
[balkanlar/tiran_3]
Tiran şehir merkezinde bulunan Taiwan Kompleksinde yemek yiyebilirsiniz tavsiye ediyoruz. Trileçesi çok güzel.
2 porsiyon Dana Biftek, Salata, 2 içecek, 2 capuccino, 2 espresso, 2 trileçe toplam: 2.900 Lek (yaklaşık 85 tl)
Arnavutluk araba parçaları konusunda epey gelişmiş durumda…Arayıp da bulamadığınız her parçayı kolaylıkla orada bulabilirsiniz. Sokaklarda en çok görebileceğiniz araba markası Mercedes.
Türkiye, Arnavutluk’un Başkenti Tiran’ın merkezinde Balkanların en büyük camisi olacak olan Namazgah Camisini yaptırıyor. Caminin temeli 2016 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından atılmış. Epey bir gururlandık bu devasa camiyi görünce. Maalesef fotoğraflayamadık otobüs içinde panoramik gezide olduğumuzdan dolayı.
Yine hükümetimizin aldığı bir kararla Makedonya, Arnavutluk ve Saraybosna’daki Osmanlı’dan kalan camilerin de yeniden restorasyonlarının yapılıyor olması da ayrı bir sevincimiz.
Arnavutların inat olduğu söylenir bununla ilgili bir fıkra
İki Arnavut tek arabanın geçebileceği kadar dar bir köprüde karşılaşıyorlar ikisi de geçmeye çalışıyor ama imkansız, biri köprüde duruyor açıp bir kitap okumaya başlıyor. Bunu gören diğeri de arabadan inip kitap okuyanın yanına gelip camını tıklatıyor arabadaki açıyor camı, ve diğeri diyor ki; kitabı bitirince bana da ver bende okuyacağım :)
KARADAĞ
Arnavutluk’tan Karadağ’a geçiyoruz. Karadağ Avrupanın en genç ülkesi. Budva’daki St. Stefan’ı fotoğraflıyoruz, özel bir ada, Singapurlu bir multimilyardere satılması ile günümüzde adaya dünyanın en ünlüleri ve jet sosyetesi gidebiliyormuş…Bilinen o ki bugün sadece Otel olarak kullanılan adaya gidebilmeniz için, ya otel müşterisi olmanız, ya restoran rezervasyonunuzun olması (restoran rezervasyonu için ise aylarca sıra beklemeniz gerekiyor o kadar yoğun) yada adada yaşayan biri tarafından davet edilmeniz ile gerçekleşiyor.
[balkanlar/st_stefan]
Karadağ’a bağlı, Adriyatik denizine kıyısı olan liman kenti Kotor’u geziyoruz, Tarih kokuyor, Ortaçağ’dan kalma eserler mevcut. Montenegro olarak da anılmakta. Limanına büyük Cruise gemileri yanaşıyor. Eski Şehir, Saat Kulesi, Denizcilik Müzesi ve Şehir meydanı görülebilir yerler arasında. El yapımı cam kolyeler alabilirsiniz.
[balkanlar/kotor_1]
[balkanlar/kotor_2]
[balkanlar/kotor_3]
{93AJ_80RLY4}
Kotor Tivat limanından karşıya 10 dakikalık gemi yolculuğu sonrasında geçiyoruz bu şekilde 40-50 dakikalık bir karayolu yolculuğunu kısaltmış oluyoruz.
[balkanlar/tivat_1]
HIRVATİSTAN
Hırvatistan’a giriyoruz ve Adriyatik kıyısındaki en güzel şehri Dubrovnik’i gezmeye başlıyoruz. Venedik etkisinde kaldığı için İtalyan mimarisinin dokusu var. Gitmeden önce hep merak ettiğim görmeden sevdiğim bir şehirdi, hayallerim yanıltmadı beni. Sanki daha önceden görmüşüm gibi tanıdık bir duyguyla geziyorum. Old Town’un merkez caddesi Stradun, Saat Kulesi, Onofrio Çeşmeleri, Minceta Kalesi, Pile Kapısı, 14. yy. dan kalma Eczane ve Orlando Heykelini görebilirsiniz. Dubrovnik diğer balkan şehirlerinden biraz daha pahalı birçok konuda. Ama her yerde olduğu gibi arka sokaklar nispeten daha uygun. Dondurmasını yemeden dönmeyin fakat 1 top yeterli, porsiyonları büyük. 2 Izgara Levrek, 1 Kalamar, 1 Salata, 2 içecek, 2 kahve toplamda 450 Hırvat Kunası (240 tl) ödedik. Restaurantlarda Türkçe konuşabilen garsonlar var…
[balkanlar/dubrovnik_1]
[balkanlar/dubrovnik_2]
BOSNA HERSEK
Bosna Hersek sınır polisi otobüsümüze girer girmez birkaç kez Fenerbahçe Şampiyon Hoşgeldiniz dedi gülümseyerek. Bu davranış ne çok hoşumuza gitti anlatamam. Tatlı bir gülümseme bıraktı dudaklarımızda…Sınır kapılarında alışık olmadığımız bir şeydi bu.
Saraybosna, Konya ile kardeş şehir olduğundan dolayı Konya’dan Saraybosna’ya 20 adet Tramvay hediye edilmiş. Tramvayların üzerinde Konya ve Saraybosna yazısı ve semazen figürlerleri bulunuyor. Bunu burada görmek bizi mutlu eden şeylerden biriydi.
Saraybosna Blagay’da Alperenler Tekkesi var, ilk olarak Bektaşi Tekkesi olarak kurulmuş. Buna nehri kenarında (Buna nehri Bosna Hersek’in en büyük nehirlerinden Neretva’nın bir kolu).
Sarı Saltuk, Ahmet Yesevi’nin öğrencisi ve Bektaşi Babası…Halk tarafından çok seviliyor, Savaş sırasında yerel Müslümanlarında sığınağı olmuştur.
Baş çarşı, Osmanlı hanı, Hüsrev Bey Camisi, Latin Köprüsü, Eski Kütüphane, Savaş Tüneli ve Müzesi görülebilir yerler arasında.
[balkanlar/blagay_1]
[balkanlar/blagay_2]
[balkanlar/blagay_3]
[balkanlar/blagay_4]
[balkanlar/blagay_5]
[balkanlar/blagay_6]
[balkanlar/blagay_7]
[balkanlar/blagay_8]
[balkanlar/blagay_9]
Osmanlı köyü Poçitel’e uğramadan geçemezdik, Türkçe konuşulan hala Türklerin yaşadığı bir köy. Bal alıyoruz 1 kilosu 5 euro, gerçi Türklere 5 euro normalde 7 euroya satıyorlarmış.
Sevgili Mostar, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin’in inşa ettiği sonra 1992 yılında Hırvat topçu ateşiyle yıkılan UNESCO’nun dünya mirası listesinde yer alan 2004 yılında Türkiye’nin de desteğiyle yeniden yapılan Mostar Köprüsü…İç kısımda bu köprünün deneme amaçlı yapılan minyatürü var.
[balkanlar/monstar]
[balkanlar/monstar_koprusu]
[balkanlar/monstar_minyatur]
[balkanlar/savas_tuneli_1]
[balkanlar/savas_tuneli_2]
[balkanlar/savas_tuneli_3]
Eskiden yaz aylarında Mostar’lı genç erkekler sevdiği kıza cesaretlerini ispatlamak için bu köprüden aşağıya buz gibi suların içine atlarlarmış. Turist gruplardan 25 euro toplanırsa show amaçlı atlıyorlar şimdilerde.
{KETbXNiUw2o}
Köprü altından yer yer delice yer yer sakin akan Neretva Nehrine iniyoruz ellerimizi ayaklarımızı sokuyoruz su buz gibi…Mostar Köprüsüne bakarak nehir kenarındaki restaurantlardan birinde öğle yemeğimizi alıyoruz, Pleskavitsa dedikleri köfteli pideli bir menü alıyoruz, 2 pleskavitsa 2 içecek toplam 11 euro ödüyoruz. Ve ardından Boşnak kahvelerimizi yudumluyoruz nehre ve köprüye bakarak…Savaşta bu tarihi eserlerin neler yaşadığını ve insanların gördüğü zulümleri anarak.
[balkanlar/bosnak_kahvesi]
Koska Mehmed Paşa Camii, Eski Hamam görülecek yerler arasında.
SIRBİSTAN
Eskiden Tarih dersinde görmüş olduğumuz Yugoslavya’nın başkenti Belgrad diye öğrendiğimiz tarih, şimdi ise Yugoslavya’nın bölünmesiyle Sırbistan’ın Başkenti Belgrad olarak değişmiştir. Bize göre Yugoslavya’nın bölünmesi iyi olmadı neden derseniz! Birçok sınır kapısından geçmek zorunda kalıyorsunuz…J
Belgrad Kalesi muazzam büyük ve geniş bir kale…Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten sonra Belgrad Kalesini fethetmek istemiş fakat bu muharebede yaralanması ve askerlerin yorgunluğu, nedeniyle geri çekilmişler.
Kanuni Sultan Süleyman 1521 yılında Belgrad Kalesini fethetmiş.
[balkanlar/belgrad_kalesi]
Aziz Sava Katedrali şimdiye kadar gördüğüm en gösterişli Katedral diyebilirim…
(Aziz Sava Katedrali fotoğrafları)
Tuna ve Sava nehrinin birleştiği yeri görmek ayrı bir keyif, ne muazzam iki nehir…
[balkanlar/tuna_sava_1]
[balkanlar/tuna_sava_2]
Şehit Ali Paşa’nın Türbesi, Bayraklı Camii, Kale Meydanı, görülecek yerler arasındadır.
[balkanlar/ali_pasa_1]
[balkanlar/ali_pasa_2]
BULGARİSTAN
Sofya güzel bir kadın ismi olmasının yanı sıra Bulgaristan’ın da başkentidir. Sofya’da euro yerine kendi yerel para birimleri Leva’yı kullanıyorlar. Alexsander Nevski Katedrali görmeye değer güzellikte ve 10 bin kişinin ibadet edebileceği devasa büyüklüktedir. Sofya Heykeli, Rotanda Kilisesi, Roma Amfi tiyatrosu, Arkeoloji Müzesi görülecek yerler arasındadır.,
[balkanlar/alexsander_nevski_katedrali]
[balkanlar/sofya_1]
Bulgaristan yemek kültürü Osmanlı yemek kültüründen etkilenmiştir. Bulgar Tavernasında akşam yemeğimizi alıyoruz yöresel Bulgar yemekleri ve showlarıyla birlikte. Folklor gösterisi yapan gençlerin Türklere jest amaçlı Horon tepmesi ve Zeybek oynaması da bizleri mutlu eden anlardan biriydi.
[balkanlar/taverna_yemek_1]
[balkanlar/taverna_yemek_2]
[balkanlar/taverna_yemek_3]
[balkanlar/taverna_yemek_4]
{QNA3l4beHH4}
Genel olarak Balkanlarda şehir merkezlerindeki çeşmelerden gönül rahatlığıyla su içebilirsiniz.
Sofya’daki Plovdiv (Filibe) Billa marketten çikolata alıyoruz Mozart marka Avusturya’da üretilen, içi badem ve fıstık ezmeli dışı çikolatalı, biz beğendik tavsiye ederiz.
[balkanlar/mozart_kugeln]
[balkanlar/filibe_1]
[balkanlar/filibe_2]
[balkanlar/filibe_3]
[balkanlar/filibe_4]
[balkanlar/filibe_5]
[balkanlar/filibe_6]
[balkanlar/filibe_7]
[balkanlar/filibe_8]
Ekstra turları paket olarak aldığınızda indirim oluyor.
Gezdik, gördük, eğlendik, yedik içtik, bu anılarımızı da Bloğumuzda sizlerle paylaşarak faydalı olmaya çalıştık, bunu başarabildiysek ne mutlu bize.
Bir dahaki gezimizde buluşmak üzere, sevgiyle kalın, hoşçakalın.